Spoilerilkkan, insanın kendini gördüğü toplumsal normlarla beslenen süperegoyu, ersoy da insanın hayvansal hali olan id'i temsil ediyor. ersoy'un sürekli üstünü çıkarması, "kakam geldi" falan demesi bu hayvani tarafa; ilkkan'ın da takım elbiseyle takılması ve atasözleri söylemesi bu idealize ve toplumsal superegoya bir gönderme.
yılmaz da bu ikisi arasında arabulucu görevi gören ego. bölümün bir noktasında yılmaz'ın "ben sürekli sizin aranızı bulmak zorunda gibi hissediyorum" demesi ve ilkkan ve ersoy arasındaki dramatik ve şiddetli çatışma da bu yüzden. bir ara ilkkan, ersoy ve yılmaz arasında "bu evde hep kimin sözü geçiyor, yılmaz'ın evi ama onun sözü geçmiyor" muhabbeti oluyor, bu da freud'un "ego kendi evinin efendisi değildir" sözüne çok açık bir gönderme.
ümran'ın (yılmaz'ın) babası aslında ölmüş olsa da baba ziyarete geliyor; bu da freud'un babayı öldürmek/öldürememek ikilemini ve kastrasyon kaygısını temsil ediyor sanırım. ümran'ın tatmin olmamış takdir görme isteği ve toplumdan beklediği takdirin gelmemesi ancak hayallerinde yılmaz ve ersoy evden çıktığında eski öğrencilerinin ona plaket sunması masa başında alkışlaması falan bilinç dışında bu tatmini aradığını ama realitede hiçbir zaman bulamadığını gösteriyor.
hiçbir zaman masanın olması gerektiği gibi olamaması da sartre'ın mauvaise foi-bad faith kavramına referans olabilir. sartre'a göre insanlar sürekli başkalarından nasıl yaşamalarına dair talimatlar aldıkları için hiçbir zaman otantik ve özgür bir varoluşa sahip olamıyorlar ve böyle taklit hayatlar yaşıyorlar. ortalama bir emekli öğretmen teyzeyi sembolize eden ümran da tam bu prototipe uyuyor. sürekli evde artarak biriken kutular da hiçbir zaman gerçekleşmeyen projeler/hayalleri temsil ediyor bence.
14 beğeni
radrespioneer
rüyada, ümran teyze'nin içindeki farklı ümran'ları; yılmaz, ilkkan ve ersoy'da yansıttığını görüyoruz.
yılmaz; saygınlık kazanmak için yanıp tutuşan yanı.
ilkkan; otorite sahibi olduğu takım elbiseli öğretmenlik yılları.
ersoy; yaşlılığı ve kendinden nefret ettiği yılların tamamı. id, ego ve süperegonun savaşı gibi bölüm olmuş
1 beğeni
MrF
Çok çok güzel ve yerinde tespitler olmuş. Ben de izlerken Ümran'ın iç dünyasında İlkkan'ın otoriter, baskıcı yönünü temsil ettiğini, Ersoy'un ise onun tam zıttına baskıdan yılan, gönlünden geldiği gibi yaşamak isteyen, hayatı bu kadar ciddiye almak istemeyen yönü olduğunu tahmin ettim. Ama senin yorumun analizin ve tahminin çok yerinde olmuş. Bölümü sıkılarak izledim ne biçim bi bölümdü diye izleyenlerin de ne kadar sığ, dümdüz, genel geçer şekilde izlediklerinin ispatı olan bir bölümdü bu ve senin bu yorumun. Ellerine sağlık.
Tamam güzel dizi ama abartmayın. Zorlarsak Recep İvedik'ten bile Freudyen yorumlar çıkarırız.
0 beğeni
1807
hocam çok iyi açıklamışsın,baya beğendim.
0 beğeni
Gibi
Değerli arkadaşlar, bu dizi sizin yılgın bir hoşgörüyle diziyi benimsemenize mi kaldı? Benimsemeyin? Altına bir de IQ turnusolü gibi yorumlar gelmiş. Sosyal medyadan birkaç komik kesit izleyip Gibi izleyicisi olmaya karar verirsen beğenmezsin tabii. Feyyaz’ın muazzam kafasından akan şelalenin altında çırılçıplak yıkanıp dans etmek istemeyen, bunun hayalini kurmayan insan Feyyaz’ın müziğininden de dizisinden de filminden de yeterli keyfi alamaz. Ki zaten, bu adamlar herhangi birine, bir kesime hitap da etmiyorlar; sadece sanat icra ediyorlar. İnternet alemine koyduğu ilk videodan tut, bu bölüme kadar hep aynı mizacı, mizahı koruyabilen çok nadir insanlardan birisidir bu adam. Belki de bu ölçüde koruyan tek insan. O yüzden beğenseniz de beğenmeseniz de bu, sanatçıyla alakalı değil sizinle alakalı bir durum. Şahsi fikrim; bu bölüm, Gibi tarihinin açık ara en iyi eseriydi benim için.
6 beğeni
wintidi
Y**rama bak 4 tane bet reklamı geçip korsan dizi izliyosun bi de gibi izleyicisi şöyle olunur falan filan konuşmuş üstüne şairane şairane yazmışsın. Bölümden çok güldürdün beni sağ olasın. :)
0 beğeni
emre3434
ne yiyip ne içiyonuz la siz :D tutup bide destan roman yazanlar var izleyin geçin ooo herkese hissettirdiği his anlam farklıdır adamlara bak roman yazmışlar ya :D :D :D :D
4 beğeni
FVuar
SpoilerErsoyun durduk yere soyunması çok iyi asjdfkhaksjfhakjsfh, ne varsa zaten ersoyda var.
3 beğeni
Ckr
Kutuların üstünde yunanca ΖΩΙ(zoi) yazıyor. Hayat demek. Her detayı ayrı ayrı düşünülmüş mükemmel bir bölüm.
2 beğeni
ycetin131
aziz kedi kendi hayatını özetlemiş , çogu türk gencini hüzünlü hayatı
1 beğeni
arthur1940
ümran hanım eski bir öğretmen. gençliğini ve eskiden öğretmene verilen inanılmaz değeri özlediğini gösteren bir bölümdü. ve şimdi ise genç öğretmenlerin iş bulamamasını. her daim el üstünde tutulan, dostlarla ve çevredekilerle sürekli bir toplantı halinde geçen güzel günler... sürekli kurulmaya çalışılan bir masa ise eski telaşların ne kadar yersiz olduğunu ve artık tekrar gelmeyeceğini gösteriyor. gibiyi gülmek için izleyen, sosyal medyada tarrrraamı görse izlemeye gelecek tayfa bu bölümü beğenmez pek. "böyle bölümler insana izlediğini yorumlamaya, düşünmeye iter." bu nedenle sevmemeniz normal. beğenmeyen taraftar diktirsin gitsin.
2 beğeni
MrF
Mükemmel bir açıklama daha. İnternetten gibi kesitlerini görüp sırf popüler diye izleyip sonra da mızmız çocuklar gibi çok sıkıcıydı çok boştu, çok bozdu diye saçmalayanların, diziyi ne kadar popülizm ve dümdüz bir kafayla izlediklerinin turnusolu olan bir bölümdü bence bu bölüm. Belki de sırf böyle bir durumu açıklamak için çekilen bir bölümdü.
0 beğeni
Ozge123
Çok güzel açıklamışsınız
0 beğeni
RobbStark
Allegorical dream vision tarzında cesur bir deneme olmuş, bu tarz konsept dışı denemeler ya çok iyi ya da çok kötü olur, ortasının olduğu nadirdir ve maalesef bu bölümü çok kötü buldum. Bir komedi ana odaklı dizi olarak zerre kadar güldürmemekle birlikte üstüne pek düşündürecek bir şey de vermedi, maalesef zayıf bir bölüm olduğunu düşünüyorum muhtemelen bir daha tekrar izlemem bu bölümü.
1 beğeni
elcoff
SpoilerBir Ersoy atasözü der ki; -Tamam gelmedi kakam.
1 beğeni
vatkaliceket
Spoiler6 lı masayı iyi analiz etmişler. Tüm bunların birer rüya olması da böyle bir birlikteliği anca rüyamızda görürüzün tezahürüydü adeta. Köpek havlamasını mültecileri veya malum kişi olarak düşünebiliriz . Yılmaz yer yer kılıçdaroğlu ve ali babacan, ersoy hdp, İlkkanı tam bi yere koyamadım iyi parti de olabilir. Ümran abla devlet aklı olarak ersoyu (hdp) olarak düşünmesi ve sürekli aslında o rüyada var olduğunu kabul etmemesi de bi görsterge sayılabilir. Yılmazın babası gerçek chp zihniyetini Atatürkçü düşünceyi göstermekte. Fazlasıyla bol mesajlı zekice kurgulanmış bir bölümdü yönetmenin 6 lı masa etrafında toplanan bir açı da tutup , avizeden birinin gözükmemesi ve arka planda bir kadının bir koltukta oturarak kamera açısında gözükmeyen bir adamla konuşması meral akşeneri anımsattı.
1 beğeni
Harunistan
bu bölümden bu sonuçları çıkarman bölümden daha kötü kanka
5 beğeni
garaceket
kanka bölümden önce yorumunu okudum yorumun etkisi altında izleyince her şeyi senin dediklerine yordum. Bence güzel okumuşsun bölümü, tebrik ederim. Tümüyle detaylı bir 6'lı masa göndermesi olmasa da bence ufak bir dokunuş var gibi. Eğer izlemediysen Tolga Karaçelik'in Sarmaşık filmini öneririm.
0 beğeni
abuzer
biz ne izledik a**
1 beğeni
arslanogluux
boş bölümdü
1 beğeni
ycetin131
ilkkan = super ego = yılmaz ego ersoy = id masada yılmazın hayatı bir türlü yapılan ama sonra yine yıkılan sonra yapılan.
1 beğeni
acayip
SpoilerÜmran abla güsül almıştır İnşallah :D
1 beğeni
abdullahstlms13
Bana kalırsa tek kelime ile çok boştu inanın ki hiç bir şey anlamadım, bölümün b*ku çıkmış maalesefki
abi gerçekten bi b*k anlamadım ya ne kdr saçma bir bölümdü.
1 beğeni
Harunistan
Tamamen zaman kaybı
1 beğeni
Mahfii
çok kötü bölümdü ya, belki de vatka bölümünden sonraki en kötü bölümdü yakışmadı
0 beğeni
FVuar
Bü bölümde baya bir çekim hatası vardı. bilerek mi böyle yaptılar veya umursamadılarmı ya da cidden montajerleri ve yönetmen dikkat etmedimi hiç anlayamıyorum. acaba feyyazın aklından ne geçiyor.
0 beğeni
Hayisfi
Kanka özellikle o hatalar yapılmış hani rüyayı gördüğünde bazen detayları atlarsın ya bir anda sonuca varırsın yada yaparken başka sonuç başka olan rüyalar varya öyle düşün feyyaz yiğit çok akıllı adam düşünse düşünse bunu bir tek o düşünürdü
2 beğeni
zsasz
Spoilerkanka rüyaymış işte
0 beğeni
FVuar
SpoilerAna rüyaymış ya la hepsi sdlkfnlsdjfsdjf ne bölümdü ama.
0 beğeni
animalinstinct
boyut kavramım yok oldu, çok tehlikeli bi bölüm
0 beğeni
Tarabyaspor
Lütfen torbacınızı değiştirin.
0 beğeni
zsasz
-bir de ne vardı senin çok söylersin iyilik yap...
-iyilik yap at denize..
0 beğeni
msti38
bu bölümde beyni tam çalışmayan evden çıkmayan insanların ana akım medyasını izleyerek yattığı vakit gördüğü saçmalıklar olarak nitelendirdim şayet ülkemizde bi yerde başka bişey bi yerde çok başka şeyler servis ediliyor medyada dolayısıyla rüyalar da çorba oluyor😂
0 beğeni
Mecnund
O**pu çocukları az daha boğuluyordum sakın karpuz yerken izlemeyin yoksa olebilirsiniz:))
0 beğeni
Cankatmanoglu
Absürtlüğün dozunu kaçırınca ortaya böyle bir şey çıkmış. Deneysel ama güldürmedi
0 beğeni
hekayL
Vasat
0 beğeni
voltra01
2. sezon ile çıtayı arşa çıkaran bu ekibin 3. sezonda çok daha iyisini yapacağını düşünmüştüm büyük hayal kırıklığı içindeyim
0 beğeni
voltra01
farklı dış mekanlar yok.. gece çekimi yok.. aynı kalıplar aynı açılar 3. sezon dizi değilde youtube videosu gibi gidiyor
0 beğeni
Miray
Çok fazla boş bölüm geliyor bu aralar. Gülmeyi unuttuk resmen. Böyle giderse, bir kaç bölüm sonra sıkılır atarım büyük ihtimal.
Ayrıca, İlkkan sen bağırma aq!
0 beğeni
nyyyssaa
yine çok çok özel ayrıntıları olan ve türk gencinin psikolojisinin, hayallerinin ileriki yaşlarda nasıl bir hal aldığını ve o hayallerin nasıl içinde kaldığını anlatan bir bölüm. feyyaz yiğit & aziz kedi ikilisinin bizlere anlatacağı daha çok şey var bence :)
yılmaz da bu ikisi arasında arabulucu görevi gören ego. bölümün bir noktasında yılmaz'ın "ben sürekli sizin aranızı bulmak zorunda gibi hissediyorum" demesi ve ilkkan ve ersoy arasındaki dramatik ve şiddetli çatışma da bu yüzden. bir ara ilkkan, ersoy ve yılmaz arasında "bu evde hep kimin sözü geçiyor, yılmaz'ın evi ama onun sözü geçmiyor" muhabbeti oluyor, bu da freud'un "ego kendi evinin efendisi değildir" sözüne çok açık bir gönderme.
ümran'ın (yılmaz'ın) babası aslında ölmüş olsa da baba ziyarete geliyor; bu da freud'un babayı öldürmek/öldürememek ikilemini ve kastrasyon kaygısını temsil ediyor sanırım. ümran'ın tatmin olmamış takdir görme isteği ve toplumdan beklediği takdirin gelmemesi ancak hayallerinde yılmaz ve ersoy evden çıktığında eski öğrencilerinin ona plaket sunması masa başında alkışlaması falan bilinç dışında bu tatmini aradığını ama realitede hiçbir zaman bulamadığını gösteriyor.
hiçbir zaman masanın olması gerektiği gibi olamaması da sartre'ın mauvaise foi-bad faith kavramına referans olabilir. sartre'a göre insanlar sürekli başkalarından nasıl yaşamalarına dair talimatlar aldıkları için hiçbir zaman otantik ve özgür bir varoluşa sahip olamıyorlar ve böyle taklit hayatlar yaşıyorlar. ortalama bir emekli öğretmen teyzeyi sembolize eden ümran da tam bu prototipe uyuyor. sürekli evde artarak biriken kutular da hiçbir zaman gerçekleşmeyen projeler/hayalleri temsil ediyor bence.
yılmaz; saygınlık kazanmak için yanıp tutuşan yanı.
ilkkan; otorite sahibi olduğu takım elbiseli öğretmenlik yılları.
ersoy; yaşlılığı ve kendinden nefret ettiği yılların tamamı. id, ego ve süperegonun savaşı gibi bölüm olmuş
abi gerçekten bi b*k anlamadım ya ne kdr saçma bir bölümdü.
-iyilik yap at denize..
Ayrıca, İlkkan sen bağırma aq!